Mağusa Limanı

Image
  • 01 Şubat

Bir Türkü Bir Öykü

     Birçoğumuzun diline pelesenk olmuş, söylerken keyif aldığımız bir türküdür Mağusa Limanı. Çok sevdiğimiz bu türkünün arka planındaki hikâyesi nedir peki, gelin beraber bakalım.

     Mağusa Limanı Kıbrıs’ın tarihi ve ticari bir limanıdır. Türkünün adından da anlaşılacağı gibi olay, burada geçmektedir.

     Arap lakaplı genç, güçlü kuvvetli, tuttuğunu koparan, evli ve 1 çocuk babası Ali; Mağusa Limanı’nda hamal olarak çalışmaktadır. Ali her gün iş çıkışında limanın yanındaki meyhaneye gider ve günün yorgunluğunu burada atardı. Bir gün yine meyhaneye gider fakat gördükleri karşısında çok sinirlenir. İngiliz kolonisinden 7 Hintli askeri kahkahalar eşliğinde ve saygısız tavırlar sergilerken görür. Gözünü onlara diken Ali’yi askerler fark etmişlerdir ve ona doğru yaklaşırlar ancak beklenmedik bir şekilde Ali tarafından yumruk darbeleri yiyerek ortamı terk etmek zorunda kalırlar.

    Ali’nin yaptığı kahramanlık ertesi gün tüm Kıbrıs’ın dilindedir.  Arkadaşları onu Kıbrıs’tan gitmesi için uyarır ancak milliyetçi duygulara sahip olan Ali, kendisinin değil işgalci İngilizlerin gitmesi gerektiğini söyler. O gün de işini yapar ve meyhaneye gider. Bu sefer karşısında silahlarına süngü takmış 7 askeri görür. Ona doğru yaklaşan ilk askeri tek yumruğuyla yere serer fakat kalan 6 askere gücü yetmez ve süngü darbeleriyle yere düşer. Yere serdiği asker de kalkarak son süngüyle bıçaklar onu. Hızla kan kaybeden Ali’yi herkese ibret olması için Mağusa Limanı’na sürükleyerek götürürler.

                             

 

 

     Durumu duyan Ali’nin eşi hızlıca limana koşar, eşini kanlar içinde yerde yatarken görür. Hemen yanına koşar ve Ali’nin ağzından son sözleri dökülür:

“İskeleden çıktım yan basa basa Mağusa’ya vardım kan kusa kusa. Mağusa Limanı limandır liman, beni öldürende yoktur din iman.” Ardından Ali son nefesini verir. Ali’nin eşi “Uyan Alim uyan, uyanmaz oldun/ Yedi bıçak yarasına dayanmaz oldun” diyerek ağıt yakar. Bu sözler mahalleli tarafından duyulur ve türkü haline getirilir. Türkünün sözleri aşağıdaki gibidir:

Mağusa Limanı limandır, liman aman amman
Beni öldürende yoktur din iman

Uyan Ali’m uyan, uyanmaz oldun
Yedi bıçak yarasına dayanmaz oldun

İskeleden çıktım yan basa basa aman amman
Mağusa’ya vardım kan kusa kusa

Uyan Ali’m uyan, uyanmaz oldun
Yedi bıçak yarasına dayanmaz oldun

Mağusa Limanı’ndan aldılar beni, aman amman
Üç mil uzağına attılar beni

Uyan Ali’m uyan, uyanmaz oldun
Yedi bıçak yarasına dayanmaz oldun

   İşte birçok yerde duyduğumuz türkünün arkasındaki acıklı hikâye bu şekilde. Aslına çoğu türkünün benzer hikâyeleri var. Çünkü türküler toplumun zihninde yer tutan ve onları derinden etkileyen olaylar çevresinde oluşur. Bizim türkümüz de kahraman bir Türk gencinin işgalci güçlere kendi çapında karşı koymaya çalışması ve sonucunda son sözlerini söyleyerek ölmesini konu alıyor: Halk tarafından sevilen ve yaptığı kahramanlıktan dolayı takdir toplayan Ali’nin acıklı ölümü…

     Evrensel konuları işler türküler. Zamanla bu olaylar tekrar tecelli edince yine türkülere sarılır insanlar. Dedik ya türkü toplumun kendini ifade ediş biçimlerinden biridir diye, insanlar da bu türkülerde kendilerinden bir şeyler bulup benimserler. Hatta bazıları o kadar benimser ki artık türkünün adını duyunca o kişi gelir akla. Mesela şehit öğretmen Aybüke Yalçın…

   3 Eylül 1994 yılında Çorum’un Osmancık ilçesinde doğan Şenay Aybüke Yalçın, Körfez Anadolu Lisesi’nden mezun oldu. Sonrasında Necmettin Erbakan Üniversitesi Müzik Öğretmenliği bölümünü bitirdi. 2016 yılında Kozluk Çok Programlı Anadolu Lisesi’nde görevini icra etmeye başladı.

   Güler yüzü, neşesi ile tanınırdı Aybüke öğretmen. Kozluk’a atandığında çok heyecanlıydı. Daha çiçeği burnunda bir öğretmendi. İçi kıpır kıpırdı, güzel hayalleri vardı. Ama hiçbirini gerçekleştiremedi.

   9 Haziran 2017’de öğrencilerine karnelerini dağıttıktan sonra evine gitmek için yola çıkmıştı. Fakat hain terör örgütü PKK’lı saldırganların Belediye Başkanı’na yaptığı pusuda bazı mermiler ona isabet etti. Kaldırıldığı hastanede can verdi.

   Bize ondan güzel sesiyle söylediği Mağusa Limanı türküsü, neşesi, hayalleri ve ismini verdiğimiz birçok yer kaldı. Aybüke öğretmenimiz vesilesiyle ona ve tüm şehit öğretmenlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.

 

                                                                                                    Elif ADSIZ

Çelebi II. Kademe Öğrencisi